Yapay Zeka & Beyhude Çaba

Yapay Zeka & Beyhude Çaba

Yapay Zeka & Beyhude Çaba

Kemikleri sızlar mı bilemem ama kaşlarının çatık olacağından eminim şu sözü söylerken zat-ı muhterem Karl Marx’ın:

“İnsan, üretim araçlarının bir uzantısına dönüşürse, kendi emeğinin yabancısı olur.”

Bugün yapay zeka, tıpkı Sanayi Devrimi’ndeki makineler gibi, üretkenliği artırırken aynı zamanda insanı üretim sürecinden koparabilir. Marx’a göre de tehlike aynıydı: insanın kendi yarattığı teknolojiye bağımlı hale gelmesi ve yaratıcı emeğini kaybetmesi.

Dante ise romantik bir bakışla, gözlerinde hem melankoli hem de umutla fısıldardı bugünlerde bir köşe yazısında belirse:

“İnsan, kendi gölgesinin karanlığında değil, ışığın davetinde yürümelidir.”

Ona göre beyhude çaba, yalnızca yanlış yola sapıldığında vardır. Eğer yapay zekaya bakış açımızı tembelliğin değil, hayal gücünün hizmetine verirsek; bu teknoloji, ruhun kanatlarını da taşıyabilir.

Son zamanlarda kitaplarını satır satır özümsediğim Antonio Damasio’nun serinkanlı bir sinirbilimci edasıyla söylediği şu cümle aklıma geldi:

“Beyin, duygularla yönlendirilmiş bilgiyi işleyerek karar verir. Eğer araçlar, duygusal bağ kurma kapasitemizi köreltirse, öğrenme döngümüz zayıflar.”

Marx’ın tehlikeli bulduğu şey, Damasio’nun da gündeminde aslında. Yapay zekanın en büyük riski, insan beynini sürekli kolay çözümlere alıştırıp karmaşık düşünme kaslarını köreltmesi. Albert Einstein sanki olacakları görmüş:

“Teknoloji, insan ilişkilerinin önüne geçtiği gün, dünya aptallar neslini yetiştirir.”

Ve eklerdi muhtemelen:

“Aynı teknoloji, doğru ellere geçtiğinde insanlığın en büyük sıçramalarını da sağlar.”

Neyse, ben bir pazarlamacı olarak Philip Kotler’in tarafındayım. Kotler der ki:

“Her yeni araç, pazarda avantaj sağlamak için bir fırsattır. Ama asıl değer, aracı kullanan vizyondadır. Yapay zekayı ‘maliyet düşüren bir makine’ olarak değil, ‘değer yaratan bir ortak’ olarak görürseniz, beyhude çaba ortadan kalkar.”

Haydi kapanışı yaşayan efsane Yuval Noah Harari ile yapalım:

“21. yüzyılın ekonomisi artık toprak ve makineler üzerine değil, veri üzerine kurulu. Yapay zeka bu verinin hem efendisi hem de kölesidir. Ekonominin kazananı, veriyi anlamlandırabilenlerdir; kaybedeni, veriyi anlamadan ona teslim olanlardır.”

Ve son cümle:

“Teknoloji, insanı güçlendirebilir; ama kendi düşünce kaslarını kiraya veren toplum, önce ekonomide, sonra tarihte silinir.”

Tehlikeyi mi soruyorsunuz?
Teknoloji değil… bilinçsiz teslimiyet.

Related Posts